Bilgi Çağı, Büyük Bilgi, Bilgi Bulutu,… Geçin Bunları Şehre Gelin.

Şehrimizin canlı cansız bütün kadrosunun deviniminden hasıl olan “bilgi dolayısıyla” yeni “bilişim donanımları ve yazılımları”nın satın alınmasına yönelik talep uyandırılıyor. “Akıllı Bilgi Yönetimi Sistemi” gibisinden yapılan tamlamalarla isimlendirilen bu donanım ve yazılımlardan çok daha önce bizim “karar ve kanaat yapma” terbiyesi edinmemiz lazım geldiğine dikkat kesilen görmüyoruz ama. Elin adamının, ecnebinin yoğurt yiyiş tarzlarından terkip edilen çeşit çeşit “iş tutuş yöntemi” ithal ediliyor bu yoldan. Ve tektipleşme furyasına garkolup gidiyoruz.

2008 yılında telif ettiğim ve beş yıldır ikmaline baktığım bir yöntemi… 3G2Y Yöntemi’ni bilgi sistemleri kullanıcılarının, karar yapıcılarımızın ve kararlara katkı vericilerimizin dikkatine sunuyorum. Biz bize benzeriz zira. Bizim Yöneten Şehrimizin, bize has bir yoğurt yiyiş tarzı olmalıdır. Buyrunuz.

Kuram ve Uygulamada 3g2y Modellemesi

Gerekçe, Amaç ve Tanım:

Türkiye'nin verili şartları ve dünyanın gidişatının dayatmaları karşısında, bürokrat, işletmeci ve girişimcilerimizin başetmekle sorumlu oldukları konular artmakta ve bu konular o kadar çok çeşitte başka başka alanlarla ilgili olarak ortaya çıkmakta ki; bir iş ve kurum çatısı altında neredeyse her meslekten adamın, farklı tecrübelerden süzülen bilgileriyle karşı karşıya kalınmaktadır.

Eğer bir Babil Kulesi'nde olduğumuzu farzedersek orada; söyleyeceği sözü, yapacağı yorumu, kazandıracağı ufku, önereceği işi, göstereceği yolu, açıklayacağı bir mesaisi, dile getireceği bir itirazı olan her ilgili başka bir dilden konuşmakta sanki. Bir de buna müthiş bir eleman sirkülasyonunu eklerseniz ortaya felaket bir tablo çıkıyor.

Her işletmeden veyahut tecrübeden edindiği başka bir terbiye ile biraraya gelen yöneticiler ve partnerler arasında bir ortak dil bulmak ciddî bir ihtiyaç. Şimdiye değin hiç olmadığı kadar çok büyük bir belirsizlik, çaresizlik, tedirginlik, iştahlılık, tamah, hız, yenilik ve dahası sektörler/faaliyetler/kurumlar arası alakadarlık-bağımlılık söz konusu. Dolayısıyla insanları disiplinle bir öğretim kurumundan edindiği bilgisine değil ama iş hayatında edindiği birikimine dayalı görevlediriyoruz. İktisadî ve idarî bilimlerden mezun bir arkadaşımız yerine eğitimci veya psikolog bir arkadaşımızı personel müdürü yapmayı gerekli görebiliyoruz. Benzer ve daha çarpıcı örnekleri dile getirebiliriz. Yani bugünkü günün işletmeciliğini meydana çıkaran birçok gerçeği yaşıyoruz: Bir işletmenin ana faaliyet konusu ile pek ilgisiz gibi görünen disiplinlerden gelen yöneticiler bir işletmenin çatısı altında aynı konu üzerinde çalışıyorlar. Ve direk ilgilisi olunmayan tecrübelere sahip insanlardan/kurumlardan zaman zaman hizmet ve ürün talep edilmekte aynı zamanda.

Bu tabloyu ortaya çıkaran sebep hepimizce malum. Çünkü... Çünkü, öğretim olanaklarını ve müfredatını arzeden ile o öğrenimden geçmiş insanları çalıştıran ve o tahsili alarak yetişmiş insana ihtiyacı olan tek bir kurum vardı dün: DEVLET. Girişimci de işletmeci de devlet idi ve devlet ihtiyaç duyduğu insan kaynağını kendisi yetiştiriyordu. Her alanda ve en yüksek yoğunlukta dünün iş hayatı öyleydi. Fakat bugün devlet ne girişimcidir ne işletmeci, fakat öğretici olan yani insan yetiştirme nosyonunu belirleyen hâlâ o. Peki iş hayatı, devletin belirleyici ekonomik aktörlüğünü terkettiği zamanlardaki gibi kalmış mıdır şimdi? Hayır, fersah fersah farklı. Ya, bugünün farklarına tekabül eden bir öğretim değişimi ve adaptasyonu yaşandı mı? Hayır, hâlâ eskisi gibi. O halde, iş hayatının ihtiyaç duyduğu bilgi ve birikimi kim sunabiliyorsa işletmeci ve girişimciler onlarla çalışmak durumundaysa, farklı dilden konuşan yeni çalışma arkadaşlarının bir ortak dile ihtiyacı var. Farklı dillerde konuşanlardan oluşan çalışma ortamının ortak bir dile ihtiyacı var.

3g2y Yöntemi nedir?

+ Karar alma sürecinde kararın kapsamını konusuna girenlerin hiçbirini dışta bırakmadığı gibi konusuna girmeyenleri de dışta tutan bütüncül ve özlü bir düşünme yöntemidir.

+ Kararın konusu olan ve direk yahut dolaylı ilgisi bulunan bütün tanım, ifade, önerme, kıyas, tümel ve tikellelerin

* Gereklik
* Gerçeklik
* Geçerlik
* Yerindelik
* Yeterlik

başlıklarından hangisine tekabül ettiğinin belirlenmesidir.

+ Gerekli, gerçek ve geçerli diye söze getirilenin özde ne olduğu ve neden başka özden ayrı olduğunu net olarak belirtir. Bu veya bunların niceliğini, niteliğini, göreceliğini, zamanını, mekanını, durumunu, iyeliğini, etkinliğini, edilginliğini açıklar.

+ Yerinde ve yeterli diye söze getirilenin gereklik, gerçeklik ve geçerlik bakımlarından özelde ve genelde ilgili oluş durumlarını açıklar.

3g2y Modellemesi nedir?

+ Çalışma ortamında ortak dil demektir.

+ Çalışılan konuya, farklı literatürden ve terbiyeden gelen insanların veya farklı alanlardan edinilen bilgi ve tecrübelerin katılımının imkanıdır.

3g2y Modellemesi ne işe yarar?

+ Anlatılan ile anlaşılan arasındaki muhtemel uyuşmazlığa meydan vermez.

+ Ben onu kasdetmemiştim itirazına mahal bırakmaz.

+ Amaçlanan ile amaca yönelik olan teferruatın açıklanmasında, aynı literatüre sahip olmayanlar için bile meramın ifade edilmesini kolaylaştırır.

+ İfade edilen düşünceye karşılık "neyden, kim, niçin, nasıl" sorgulamasına gerek duyurmaz, zaten içerir.

3g2y Modellemesi ne kazandırır?

+ İlgi alanı geniş tutularak çalışma yapabilmenin önündeki vakıf olamama, iletişememe, işe yarar olanı çıkarsayamama engellerini kaldırdığı için her tür kaynaktan yararlanmayı sağlar.

+ Varılan kararların paylaşımına yüksek verim getirir.

+ Her alandan istifade etmeye fırsat verdiği için alışkanlıklara mahküm kalmaktan korur.

+ Aynı alandan insanların çalışmasında iletişim hızı ve isabeti kazandırır.

+ İşletme ve işleyiş birikiminin özlü ifade edilirliğine ve programlanabilirliğine katkı sağlar.

+ Bir iş yapış ve düşüme şeması olarak en kolay öğrenilebilir yöntem olduğu için kullanılması da başarılıdır ki, işe ölçülebilirlik ve karşılaştırılabilirlik getirir.

+ Analiz, hazırlık, sunum, plan, değerlendirme yetenekleriyle çalışanları donatır.

tahsinyilmaz@yahoo.com

Yazarın Diğer Yazıları

Döndürülen Dolaplar Ve Dolaplara Doluşanlar

Şehir, Yönetimin Konusu Değil Yönetenin Ta Kendisidir

Aday Seçilen

Murat - Mürted - Mir'at

Para Nedir?

Siz Yazmış Olun